5 Şubat 2012 Pazar

Beyaz bayrak


Gelmiştin hani; geri dönmüştün..

Ayna kırıldı sanmıştım. Yüz yılın sorularını yanıtlamıştık. Tekniğini çözümlemem biraz fazla ‘müşkülpesent’ de olsa ‘öğrenmek istiyorsan itiraf et’ yaklaşımımla asla çakışmıyordu. Neydi bu? Kuşkuda kullandığımız yöntemi soruyorum, neydi? ‘Yöntem yöntemsizlikti’ dediğini duyar gibiyim. Tüm eski düşünceleri süpürüp atacak bir yöntemsizlikti hatta değil mi..

Çıkmazda mı kaldın?
Çıkmazda mı kaldım?
Eğer varsak; çıkmazda mı kaldık?

Zaman zaman hiç bir şeye inanmıyoruz, çünkü her şey saçma ya da herkes saçmalıyor. Haykırdığımız şey ne çelişki, ne uyumsuzluk ne de bu saçmasapanlık.. Biz etrafa kendimizi haykırıyoruz. Yanlış ifade etmiş olmamak adına eklemeliyim; aynadan yansıyan kendimizi değil; aynalardan sakladığımız kendimizi. (Bilirsin aynaların oyunları bozulursa aşılması gerekenler aşılamayabilir. )

Bu haykırışlardan kuşku duyma ve en azından karşı çıkışıma inan.

Neden bu kadar çok çabalıyorum, neden bu kadar çok düşünüyorum değil mi? Sana göre fazla düşünmemek lazım, biliyorum. Sebebim ‘yoksunluk’. Her türlü bilgiden yoksunum, bu kendimi sıkıştırılmış hissetmeme sebep oluyor; her birimizin yaşadığı gibi, içinde bulunduğum acı da bu sıkıştırılmışlıkla beslenip gerçeklerimi güçlendiriyor. Bunun tek olası sonucu da elbette ki saldırganlığım. (Bir parça da küstahlık, belki.) Fakat asla ‘akılsızlık’ değil. (!)

Belki olan belki de olmayan bir şeyi çözümledim şu an fakat her iki ihtimale karşı; uzattığım şeyin adı zeytin dalı, ellerimi gevşetip serbest bıraktığım şey ise bir beyaz güvercin. 

Not: Not ettiğim cümlelerim var.  

Nilgün


1 yorum:

  1. Merhaba,
    Tamamlayamadığım bir hikayemdeki kahramanım için bulmuştum 'Savruk' ismini. Dün kendime ait bir blog oluşturduğumda da bu ismi kullandım. (http://savruk77.blogcu.com/)İlk defa benim bulduğum ve beni çok iyi tanımlayan bir isim olduğunu düşünüyordum ki sizin sitenizi gördüm. Sakıncası yoksa bu ismi neden seçtiğinizi sorabilir miyim?

    YanıtlaSil