2 Şubat 2012 Perşembe

Mücadele

Mücadele etmekten yorulduğum zamanlar oluyor. O zamanlarda sorgulamaya başlıyorum. Neden, ne zamana kadar? Ne istiyorum, ne yapıyorum?
Mücadele etmek demek her zaman doğru olanı yaparak kötünün üstesinden gelmek demek değil. Yanlışlar yapıyorum, doğruyu haykıran onlarca ses kulağımdayken inatla en yapılmaması gerekeni yapıp, en olmamam gereken yerde buluyorum kendimi. Mücadeleme bu durumlar da dahil. Yaptıklarımla isteklerim her zaman birbirini tutmuyor. Şikayet anlamında değil bu cümlem. İstediğim şeyleri yapmama izin vermeyen bir hayattan dem vurmuyorum. Bazen bile isteye asıl hedefimden şaşıyorum. Demek istediğim, bu davranışım da mücadeleme dahil.

İnsanlar beni seviyorlar, bana emek verip zaman ayırıyorlar. Kibar davranıyorlar. Hatalarımı görmezden geliyorlar. Yeri geliyor annem oluyor bu, yeri geliyor babam, bazen bir dostum ve kimi zaman da bir adam... Zaman akıp gidiyor, kader ağlarını örüyor ve bazen sırf hedeflerim bunu gerektirdiği için ya da sadece içimden öyle geldiği için o insanları seçmiyorum. Tamamen ayrı, yabancı, bambaşka insanları seçiyorum. Bazen doğru oluyor yaptığım, bazen yanlış. Mükafatını aldığım da oluyor, cezasını çektiğim de. Adı üzerinde mücadele bu. Gülmek de olmalı, hüngür hüngür ağlamak da. Dikkat çekmeye çalıştığım şey sadece şu, içimden gelen sesi dinlediğimde de hata yapabiliyorum; bir takım kişilere göre ‘asıl yapmam gereken’i yaptığımda da. İçimden gelen sesi dinlediğimde de en doğru olanı yaptığım oluyor, duruma göre yapılması gerekeni yaptığımda da. Şartlar, kalbimi de dinlesem ya da tam aksine duygusuzca sadece doğru olanı da yapsam, öyle bir şekilleniyor ki, aynı oranda sevinip aynı oranda üzülüyorum. İkisinin adı da mücadele. Ben mücadelemde kalbimin sesini akıl hocam ilan ettim diye taşlanıyorsam da, tatlı tatlı güler geçerim. En sona gelindiğinde taşlayanlarımla aynı oranda mutluluk ve hüzün yaşamış olacağım. Aramızdaki tek fark, onların kalpleri aksini bağırırken rol yapmaları ve benim en son ana kadar hissettiğimi yaşamış olmam olacak.


*Kalbin aksini bağırırken, başkalarının olman gerektiğini düşündüğü yerdeysen acı çekmeyecek misin ki; kalbinin sesini dinleyip başkalarının gösterdiği doğruyu cehennemin dibine yollayan birine acı çekeceksin diye tehditler savurasın?


Nilgün

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder