Maskaralıkla
kahramanlık arasındaki ince çizgideymiş, kaplumbağa hızındaki aksak duygularım.
Ben zaten ansızın diz çöküp, bir an sonra kafa uçuran aklımdan davacıyım.
Anılarım çiçek
bahçesinde gezinen çocuk değil ki şimdi, sadece tozlu çatı katındaki anlamsız
bir yığın.
Ben ya yıldızlarla oynayan adamlara karşılık veremeyen kumsaldaki küçük
kızım, ya da erjderhanın boynuna zincir takıp korku saçan süper kadın.
***
Duygularım, aklım,
anılarım, neye benzeteceğime karar veremediğim benliğim ve tüm bunlarla olan yıpratıcı geçimsizliğim; tek bir gerçeği farkedişimin yadigarı. Hissettiğimi yaşarım diye haykıra haykıra, hissettiğim hiç bir
şeyi yaşayamamışım. Pervaneler kadar hızlı yer değiştiren hislerle
bunu başarmak çok da kolay olamazdı. Ki etraf da -benden hızlı olmasın ama-
gayet hızlı karar değiştirdiğinden, bana şimdi geceleri karanlıkla konuşan
harflerim yardım edebiliyor, zamanın saçlarından tutabileyim diye.
***
Bu zamanı da
konuşa yaza insana benzetecekmişiz gibi geliyor bana, zamanın saçı, zamanın
eli, zamanın bilmemnesi...
Ne yapıyoruz biz
hakkaten?
***
Maddeye ruhumuzu işliyoruz.
Nilgün
...Beğenilmiştir...
YanıtlaSilTeşekkürler..
Sil