25 Temmuz 2013 Perşembe

keep calm & love yourself



     Masal her defasında olduğu gibi bilinmeyen bir zamanda başlıyor. Bir esas adamı, bir esas kadını, bir kaç kötü kalpli cadısı ve bir kaç da iyi kalpli cücesi var elbette. Develer tellal, pireler berber olmuş mu; danalar bostana girmiş mi, ya da sabrına hayran olduğum Rapunzel gerçekten saçlarıyla sevgilisini yanına çekmiş mi; bilmiyorum.
Bildiğim kadarıyla bu masalda mantığın ve onun sahtekarlığının kara bulutlarıyla yapılan bir savaş var. Bulutların insanın gerçekliğine yakın kısmı gri fakat ruhunun derinliklerine inip soyutlaştıkça, hayatı boyunca hiç renk görememiş biri siyahı nasıl tanımlarsa o kadar kararıyor, yazık.
     Küçük kızlar babalarından dinlerken masallarını hiç akıllarına gelmez bir zaman sonra uyuşmuş beyinleriyle bir adama aşk için yalvarmak ya da gururlu davranmak arasında kalıp, onun kolundan çekmesini beklerken köprüden itişini hissedecekleri.. Canı bedenden çıkarmadan cinayet işleyebilen adamlar varmış, ve onlar siyah ve ürkütücü kabanlar giyip yine siyah kukuletalar altında yüzlerini saklamazlarmış sanıldığı gibi.
     Üzerinde kuru kafa tabelası olan trafoların etrafında oyun oynayıp arada şüpheyle o trafolara bakmak ya da kilitli olmadığını farkedip içeri girmek o kadar da tehlikeli değilmiş diyebilmek için 20 sene geçmesi gerektiğini anlamak ve keşke o trafoda kavrulsaydım demek bu anlattıklarımı masal yapmaktan çıkarır mı hala karar veremiyorum.
     Şunu iyi bilin ki, bir kuru kafaya kurban gitmeyi yeğlediğiniz, canınızı almadan sizi öldürebilecek birilerini hayal ederken, melek yüzlü, denizden daha mavi gözlü, sesini duyduğunuzda o sesle beraber gelen huzura kapılıp gidebileceğiniz canavarları da düşünün. Çünkü büyü sadece masallarda değil bu hayatın içinde de var. O canavarlar içlerindeki çirkinlikleri dışlarındaki ilahi büyüyle gizleyebiliyorlar.
      Siz de aynadaki aksinizde gözyaşlarınızı görüp emeklerinize acıyorsunuz sadece...
      Sarılabildiğiniz tek şey vicdanınız oluyor, canavarlar üzerinize saldırıp sizi canavar ilan etmeye çalışırken ve emin olun onların ilan ettikleri o maduriyet sadece mağlubiyetten ibaret, kazanan var mı, bu da her daim meçhul..
      Feminist olun. Sevmeyin. Fedakarlık yapmayın. Yoksa virüslerini size de bulaştırırlar. Sadece kendinizi sevin. Onlardan uzak durun.


Nilgün.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder