9 Ağustos 2012 Perşembe

bugün


Kalbini gördüğüm gün diye bir film varmış. Konusunu bilmiyorum, yerli mi, yabancı mı, türü ne, hiç bir fikrim yok. Adı güzel.

---

Ruhumu şu meşhur dipsiz kuyularımdan birine yolladım bu gece, uzun bir zamandan sonra ilk defa. Bedenimdeyken çekebildiği acı ona yetmez çünkü biliyorum. Neyse, o orada oyalanadursun, ben şu aklımla iki düşüneyim diye yazmaya oturdum.

---

İnsanların kuralları vardır.
İnsanların yürekleri vardır.
Bazen kurallarını çiğnememeyi değil yüreklerini devasa acılara sokmamayı seçerler o insanlar.

---

Böyle gecelerde gözlerim yüzlerce defa sokağın başladığı yerden ufka, ufuktan sokağın başlangıcına gider. Gider, gelir, gider, gelir, gider.. Yarı aralık duran penceremden eser rüzgar hafif hafif. Bazen durur. Sonra yine eser, eser, eser.. Vakit, gecenin bi yarısı dedikleri türdendir hep. Ben ne söylersem, ne yazarsam yazayım, faydasızdır. Ey mahzun gönül derim içimden, derin bir nefes çeker bırakırım usul usul. Bir an gelir, el ayak iyice çekilir, rüzgar kesilir. Gel, o zaman sarı ışıklarla bezenmiş o caddeyi dinle: Bak neler söyler.

Anda bir hal vardır ki, ancak değişirse tamam olur.

Nilgün.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder